7 Eylül 2016 Çarşamba

Göğü Delen Adam/ Erich Scheurmann



 Göğü Delen Adam/ Erich Scheurmann 
   110 sayfa/ Ayrıntı Yayınları
   Çevirmen: Levent Tayla






Sayfa sayısı açısından bir hayli kısa ancak içerik açısından çok dolu bu gördüğünüz kitap. Kendimizle daha doğrusu kitabın orijinal adıyla ifade edersem: Papalagi'yle -ki kitabın adıyla eş anlamlı Somoa diline ait kelime- yüzleştiriyor. Düşünün ki karşısında durduğunuz ayna sizi dürtüyor bir anda. Şaşırmaz mısınız? Kitaptaki anlatımda karşınıza çıkan, sizi size yansıtan satırlar dürtüyor sizi, tam manasıyla.

Çok geç olduğunun ve kitaptaki sözlerin bir çoğunun bende ne kadar istesem de yerine ulaşmayacağının farkındayım. 
Farklı başlıklar altında incelenen paradan zamana, evlerden mesleklere değin hayatımızın eğilimlerine hatta hayatımızın merkezlerini görmemizi sağlıyor. Merkezleri çünkü ne kadar inkar etsek de mesleğimiz, zamanımız ve paramız başta olmak üzere birden fazla şey kaplıyor hayatımızı ve yalın yaşamayı unutuyoruz. 

Her yazılana katılmasam da dışarıdan bakan ve bizim "Modern Yaşam" adını verdiğimiz hayata nötr yaklaşabilen birinin fikirleri sizi uyandırıyor. Mesela yiyeceğini doğadan karşılayan biri için meyveye para vermek, nehrin sularından susuzluğunu gideren kişi için suya para vermek; hatta ve hatta paranın kendisi bile dünyanın en garip şeyi olabiliyor.

Bunun gibi hoşuma giden alıntıları not ettiğim ve hayatımda değiştirmek istediğim temaların yanında, katılmadığım eleştirmek istediğim noktalar da var. Örneğin; sinema ve basılı kitap gazete gibi ürünlere bakış açısı. Çünkü her ne kadar sinema ve kitap keyif işleri olsalar ve az da olsa zararları bulunsa da (hayattan kopmak ve gerçekle gerçek olmayanı ayırt edememek gibi) aynı zamanda öğretici yönleri de var. En basit örnekle ben bu kitabı okumasaydım, Somoa yerlilerinin varlığından haberdar olmayacak ve kendi hayatıma dönüp bakmayacaktım.

Bunun yanında zamanla ilgili takıntıma ve fazla düşünen yanıma da bu kitaptan sonra dikkat edeceğim. Herkesin eğilebileceği yanlarını görmesi ve ufakta olsa dürtülüp uyanması için bu kitabı tavsiye ederim. İyi okumalar...

*Avrupa'da, para vermeden herkesin yararlanabileceği bir tek şey buldum: Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kağıt istemeye kalkar. Çünkü her Avrupalı, para istemek için yeni yeni nedenler arayıp duruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder