12 Ekim 2016 Çarşamba

Eşik/ Irmak Zileli


    Eşik/ Irmak Zileli
 325 sayfa/ Remzi Kitabevi







Bu kitaba bir süredir fazlasıyla ilgim vardı. Nerden kaynaklandığını, neden ara ara aklıma geldiğini ve raflarda yazarın adını aradığımı ise daha sonra fark ettim. Sanıyorum bir buçuk sene kadar önce Kitap Ağacı Ankara Buluşması için Irmak Zileli davet edilmişti. Aklımda da etkinliğe hazırlık yapan insanların yorumları yer edinmiş diyerek soru işaretlerimi yok ettim. 

Kitap için akıcı diyen yorumlara rastlamıştım sıklıkla. Benim için çok da akıcı olmadığını itiraf etmem gerek. Araya okulun açılması, bir yığın dikkat dağınıklığı ve yeni uğraşlar girince yaklaşık yirmi günde biten kitabı elime alamadığım gün sayısı bir hayli fazlaydı. Fakat sonuçta son satırlarına değin ayrılmadan yolculuğumuza devam ettik. 

Kitabın arka kapak yazısı bir şeyler çağrıştırsa da konuya dair çok da fazla şeyi yerine oturtmuyor. Özetle, siyasetin merkezde yer aldığı bir aile ve dönem hikayesi bu. Günümüzde başlayıp geçmişe dönen, pek çok yeni şey öğrenmenize yardım eden ve bir müddet okuduktan sonra ivme kazanan bir kitap. 

Kitap bir babayla kızının ilişkisiyle başlayıp, annesiyle kızı, dayısıyla yeğeni, toplumda bir birey olarak kızı ve daha pek çok bağlamda yaşanan ve yaşanabilecek olasılığı barındırıyor içinde. Üstelik hiç de uzak bir hikaye değil bize. Kitabın içinde yer alan yıllar son kırk beş yılı barındırırken içerisindeki konular hala gündemini koruyan başlıklara sahip. 

Kitabı çözümlememe yardımcı olan faktörlerden biri de şansıma dizinini yapmam için önüme geliveren Gün Zileli kitabı oldu. Dizinini yaptığım kitabın otobiyografik etkileri Irmak Zileli'nin neden siyaseti bunca iyi bir dille anlattığını anlamamı sağladı. Ailenin siyasete yatkınlığı bireyin siyasete yatkınlığını etkiliyormuş.

Bunlar dışında okuma açısından ben bir miktar zorluk yaşadım. Çünkü başlangıçta karakterleri tanıyamadan, bazı karakterlerin kim olduğunu henüz çözemeden cümle içerisinde adlarıyla karşılaştım. Bunun yanında ikinci zorluk ise kitabın bölümlere ayrılmaması, asla eslere yer verilmemesi. Ya bir satır boşluk ya da konunun değişebileceğini belirten (***) işareti vardı. Bunları söylemekte fayda olduğuna inanıyorum çünkü yazarı, yazarın dilini, konuyu işleyiş biçimini sevsem ve diğer kitabını okumak istiyor olsam da tavsiye edilmeden önce belirtmem gerektiğine inanıyorum. Ve evet, tavsiye ediyorum. Okunmalı, satırlarında kaybolunmalı, babayla ve kızı Eylülle tanışmalı...

*Aynı davanın içinde, aynı hedef için yüreği çarpan, aklını, varını yoğunu bunun için ortaya koyan insanlar onlar. İki insanı birleştirecek daha iyi bir neden söylenebilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder