31 Aralık 2014 Çarşamba

Doğu'nun Limanları/Amin Maalouf

   

                                         Doğu'nun Limanları/Amin Maalouf 
                                         Yapı Kredi Yayınları/ 183 sayfa 
                                          Çevirmen: Saadet Özen

   Lise son sınıf öğrencisi olarak ancak okulda kitap okumaya vakit bulduğum için fotoğraf okul sırasından. Tabi o gürültünün üstesinden ancak kulak tıkaçlarıyla gelebiliyorum. Papatya çayı olmadan da olmuyor, kendisi bir alışkanlık bende. 


   Kitaba gelecek olursam öncelikle okuduğum ilk Amin Maalouf kitabı olduğunu söylemem gerekir. Bu yüzden öncelikle acaba beni içine alıp sayfaları çevirmeme yardımcı olacak mı diye endişeliydim. Ancak daha ilk cümlesinden kendimi içinde buldum ve okuduğum süre zarfında kısmen günlük yaşantımı da etkiledi. 
   İlk defa bir yazarın eserini okurken özellikle yabancı da bir yazarsa çevirmenine ve dil özelliklerine bakarım. Paragraflarının sıkmadığını kısa tutulduğunu, kısmen uzun cümlelerle bazense tek kelimelik ifadelere yer verildiğini gördüm. Bu tarz bir dil özeliği ve yazarla karışık çevirmenin üslubu beni tatmin etti.  

   Kitabın konusu tarihi içine alan ama tarihi kendi olaylarının yalnız havasını, şartlarını gösterebilmek için kullanılmış bir roman. Bu çok hoşuma gitti. Olaylar bir taraftan kendi düzeninde akarken ama bu yüzden bunu yaşadık çünkü o şartlar altında bu mümkündü gibi ifadelerle inandırıcı bir roman oluşturulmuş. 
   Üstelik bir hayat hikayesinin ancak güzel bir kurgu içinde yer alırsa anlamlı olacağını düşündürdü. 
   
    Tabi bu kadar tarihi dedikten sonra hangi tarihi olayları içine aldığından bahsetmeden olmaz. Yer aldığı dönem Osmanlı'nın yıkılışı ve sonrasında İkinci Dünya Savaşını içine alan üzerine çatışmaların hala etkisini sürdürdüğü bir Orta Doğu olunca; yabancılamadan, garipsemeden okuyup anlamlandırıyorsunuz. Bunu yaparken farklı din, dil, ırkları içine alıp birini diğerinden üstün tutmamanın ise bir başarı olduğu kesin.
    Kitaptaki her cümlenin altını çizmek istesem de ancak çok sevdiklerimi not etmekle yetindim. İşte bir kaçı: 
                
   * -En kolayı, en baştan almak. Doğumunuzdan...
    İki koca dakika boyunca ağzını hiç açmadan odada gezindi. Sonra, bir soruyla karşılık       verdi. 
      -Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?

   *Bir kahraman olduğunuzu inkar etmeye kalkıştığınızda şanınız iyice yürür. üstelik size bir de alçak gönüllük payesi verirler.

   *Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu. 

   *...aidiyetleri 'idare etme' huyundan bütün kalbiyle nefret ederdi...

   *Gelmemenin bir vakti yoktur. İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır.

    *Hiçbir sürprizi olmayan bir yarınla aramdaki saatleri doldurmakla yetinmiyordum artık.

                     
           Bu benim ilk kitap yorumu yaptığım yayın olacağı için çok içeriğe girmeden bende yarattığı izlenimlere yer verdim. Tabi birde iki gün önce bitmesine rağmen ancak vakit bulduğum ve yeni yıla girmeden önce yayınlamak istediğim için kısa tuttum. Herkese iyi yıllar dilerim :)

2 yorum:

  1. Yorumunuzu okudum da geldim. Gördüğüm kadarıyla yeni bir blog yazarısınız. Bence başlangıç için iyisiniz. Bunu söylemeden geçemeyeceğim. :) Yorumunuz çok beğendim, iyi okumalar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yeni yeni blogda yazmaya başladım. Çok teşekkür ederim, yorumu gördükten sonra fikrinizi paylaştığınız için :) Bende iyi okumalar dilerim.

      Sil